Daha New York'a gitmeden önce orada yapılacaklarla ilgili bir program göndermişlerdi. Ne zaman ne yapılacağı, nerelere saat kaçta gidileceğini belirten bir program. Okuduğumuz da bizi yeterince heyecanlandırmıştı zaten. Ama gidip de yaşayınca bambaşka duygular yaşadık. Çok güzel bir organizasyon ve gezi planı hazırlamışlar.
İşte ilk günün programı
9.00 – 15.00 Mid Town Manhattan Tour - Lunch at 'Thalia' (Manhattan Turu ve Thalia'da öğle yemeği)
15.00 – 18.00 Free time (Boş zaman)
18.00 – 23.00 Christmas Show at Radio City Hall + Diner at “Carmine's Theater District” (Radio City Hall'da Christmas Gösterisi ve Carmine's da akşam yemeği)
Şimdi bol fotoğraflı New York'taki 2. günümüze başlıyoruz.
Ankara'da sabahları yataktan sürünerek kalkan ben günün heyecanından olsa gerek 5'te uyandım:))) Okan ve Emre'de uyanınca kahvaltıya indik. Sonra Okiyle biraz oteli keşfettik:)))
Saat 9.00da 'Mid Town Manhattan' turu için otobüse bindik. Bir rehber eşliğinde başladık New York sokaklarını seyretmeye. Rehberimiz bir yandan anlatıyor, biz de bir yandan şakada şukada fotoğraf çekiyoruz. Çok güzel bilgiler verse de hem çoğunu anlamadım (çünkü hızlı konuşuyordu, benim ingilizcem yetmedi:(), hem de etrafı seyretmekten dinleyemedim. O yüzden mekanlarla ilgili fazla bilgi veremeyeceğim:((
Her taraf tertemiz ve trafik inanılmaz düzenli. En çok dikkatimi çeken şeylerden biri arabaların tertemiz (hatta çöp kamyonlarının bile!!!) ve hiç bir vuruğunun, çiziğinin bile olmaması. Her blokta bir ışık olunca ve insanlar trafik kurallarına uyunca doğal olarak trafik kazaları da yaşanmıyor sanırım (ne güzel:)).
Her yol, sokak, cadde tek yön. Tabelalar o kadar anlaşılır ki gitmek istediğiniz yerin sokak numarasını ve yönünü (East-West) bildiğiniz sürece rahatlıkla bulabilirsiniz. (Bilmiyorum belki de bizim gördüğümüz yerler öyleydi.)
Yılbaşı olması nedeniyle her yer ışıl ışıldı. Meydanlar, mağazalar...
Meydanlarda çok hoş ve estetik heykeller vardı. Şimdi sorsanız nereleri buraları diye hatırlamıyorum:(((
Modern binaların, gökdelenlerin yanı sıra tarihi yapılar da var. Ancak bu kadar mı göze batmaz hiç birşey. Yenisi de eskisi de çok estetikti bence:))
Turdaki ilk durağımız Central Park. Tabii ancak ufacık bir kısmı:))) Central Park'ın batı tarafındaki, 71. ve 74. caddeler arasındaki Strawberry Fields adını ünlü şarkıcı John Lennon’ın (Beatles grubunun ünlü şarkılarından biri) "Forever Strawberry Fields'' adlı parçasından almış.
8 Aralık 1980 yılında 40 yaşında bir hayranı tarafından vurularak öldürülen John Lennon'un anısına, İtalyan bir grup sanatçı tarafından tasarlanan 'IMAGINE' mozayiği de burada bulunuyor.
Buradan sonra turumuz New York sokaklarında devam ediyor. Central Park'ın etrafından yola devam ederken başrollerini Ben Stiller, Carla Gugino ve Robin Williams'ın oynadığı 'Night at the Museum' adlı filmin çekildiği 'Museum of Natural History''nin önünden geçip gidiyoruz:((
Turumuz ışıl ışıl süslenmiş mağazaların, alışveriş merkezlerinin önünden devam ediyor.
Ve işte ünlü alışveriş merkezi Rockefeller Center.
Burada 'alış-veriş yaptın mı?' derseniz, 'Hayırrrrrr:((('. Ancak tuvaletlerini kullanabildik. Çünkü hem turumuz bitmemişti, hem de çok kalabalıktı.
Sonra 7. caddeden (7th Avenue) yürüyerek, öğlen yemeğini yiyeceğimiz 'Thalia' (828 8th Ave) adlı restorana gittik. Yemeğimizi yedikten ve biraz dinlendikten sonraaaaaaaaa
Times Meydanı'na geldik:)) Burası kelimenin tam anlamıyla çılgın bir yer. Her taraf led ekran reklam panolarıyla dolu ve çok kalabalık. Durduğumuz yerin karşısında Disney mağazası vardı ama gidemedim, çok fena içimde kaldı:(((
Akşam 18.00 herkez lobide buluştu ve Radio City (1260 Avenue of the Americas) ye doğru otobüsle yola çıktık.
Muhteşem, harika, olağanüstü (daha ne diyeyim) bir Christmas gösterisi izledik. Ama Okicim günün yorgunluğundan daha otobüste uyumaya başlamıştı bile. Gösterinin başını biraz seyredebildi ve sonunda uykuya yenik düştü:(((
Gösteri bitiminde Oki Emre'nin kucağında, benim ayağımda topuklu ayakkabılar, biraz üşüyerek, hızlıca yürüyerek, fotoğraf çekmeye çalışarak ve gruptan ayrılmama telaşıyla akşam yemeğini yiyeceğimiz Carmine's (200 W 44th St,) adlı İtalyan restoranına gittik.
Okan yemek boyunca da uyudu:((( Biz de yorgun ve tıka basa doymuş bir şekilde otele döndük. Yoğun geçen günün ardından mutlu ve huzurlu bir şekilde odamıza çıktık:)
ay ne güzel de gezilmiş, yenilmiş, içilmiş ailecenek:)
YanıtlaSilgitmiş kadar oldum diyecem ama ı ıh. daha çok aklım kaldı, amerikaya gitme aşkım resmen alevlendi:)
cok keyıf aldıgın belli oluyor,sanırım bu tatil sana herseyi unutturmus :)
YanıtlaSilresimlerden anlaşıldığı gibi güzel bir seyahat olmuş,aile görüntülerinizde sıcacık sevgilerimle nice seyahatlere
YanıtlaSilSevgili Lolipu
YanıtlaSilFotoları izlerken içim burkuldu zira NY city deyim gibi oldum. Ellerine sağlık çok güzel fotolar çekmişsin. Sevgiyle kal.
Ne kadar güzel. Zevkle ,senin ve ailenin adına çok sevinerek okuyorum.)))
YanıtlaSilGüzel bir seyahat olmuş ne güzel
YanıtlaSilHerşeyin gönlünüzce olduğu güzel bir yıl dileğiyle sevgiler
harika resimler.bannerinde cuk oturmuş canım.çok şeker görünüyorsunuz....:))) sevgilerimle
YanıtlaSilSeyahatler, hayattaki tüm olumsuzluklara bir perde çekip, sevdiklerinizle sizi adeta bir cennet bahçesindeymiş gibi mutlu kılan ayrıcalıklar... Ne güzel siz de yaşamışsınız bunu. Nice güzel seyahatlere...
YanıtlaSilgerçekten çok kalabalıkmış .
YanıtlaSilSevgili Okanında küçük adam pozu çok sempatik .
Bizi onlardan ayıran en büyük fark olsa gerek , düzen ve temizlik .
Gezmeye devam
Çok sevindin sizin adınıza. Çok iyi olmuş. Oğlunda çok mutlu gözüküyor...
YanıtlaSilyüzünüzden okunuyor çok eğlenmişsiniz.bannerinde harika duruyor:)
YanıtlaSilsüper süper süper biz de sayenizde gitmiş gezmiş kadar olduk. Hiç aklın kalmasın disney mağazaları çok pahalı amerikada :). Allah nazarlardan korusun ailenizi....
YanıtlaSil