25 Şubat 2012 Cumartesi

Bu da bana kapak olsun

Öyle mesai saatlerini sayar mısın?

Al, bu da sana kapak olsun. Nisana kadar gel cumartesi günleri işe, saat 10.30-16.30 arası:((((

24 Şubat 2012 Cuma

Oki'den çalışmalar:)))

Bu ara çenem düştü biliyorum. Her şeyi yazar oldum. (sıkıntıdan mıdır nedir?)

Ama Oki'nin bu çalışmalarını paylaşmasam olmazdı. Disney Junior da "Art Attack" diye bir bölüm var. Çok yaratıcı ve güzel çalışmalar yapıyor gençten bir çocuk. Programın bir bölümünde de adamın teki değişik objelerden çok güzel kompozisyonlar oluşturuyor.

İşte bizimkinin de ondan esinlenerek yaptıkları:))


Soldaki Oki; bardak altlıklarından ve mumluklardan oluşan gözleri ve prittten dudağıyla,
Ortadaki ben; yaptığım keçe toplardan saçım ve bastıbacak bir ben,
Sağdaki de Emre:)))) küçücük kafası ile:))))



Bu da daha önce yaptığı çiçekler. Yeşil kutu toprakmış, üzerindeki iki keçe top köstebekmiş, kalemler de toprağın altındaki köstebek yollarıymış:)))

23 Şubat 2012 Perşembe

Hay Allahım yaaa!!!

Ayy ben çok aptalımmmm. Öğlen bauhaustan şeffaf boncuk boyası almıştım. Sabırsız ben "bir kağıdın üzerinde deniyim nasıl oluyor" dedim. Zorladım zorladım ve birden PATT!!! ucu bir yana fırladı. Bütün boya her tarafa fışkırdı. (Bu ara da işyerinde deniyorum boyayı. Boyama aşkı bu olmalı eve kadar sabredemedim). Bütün klavyem, monütörüm, üstüm, başım, saçım her yer boncuk boyası oldu. Hemen temizledik ama hala var. Kurudukça da şeffaf olduğu için gözükmüyor. Elime geliyor dokunduğum yerlerde. Kübik arkadaşım da dedi ki "Şirkette monütörünü boncuk boyası yapan bi sen varsındır herhalde" diye. Evet ilk ve tek benimdir bu işi yapan.

Neymiş her şeyin bir yeri ve zamanı varmış. İş işte, hobi ev de yapılırmış:)))

Gece lambası

He hee gece lambamız nasıl ama? Daha doğrusu Oki'nin lambası???


Ailecek ortak bir çalışmamız. Önce kırtasiyeden Oki'nin ısrarı üzerine alınan ahşap ev maketi güzelce yapıdı. Sonra Oki boyamak isteyince söküldü, beraber boyandı ve tekrar yapıldı.


Sonra baba bu halini görünce "aaa bundan çok güzel gece lambası olur" dedi. Kenarından bir oyuk açtı ve içine ampulü yerleştirdi. Oldu mu size gece lambası:)))



Yaa bu evin bir de bacası olacaktı. Unutmuşuz onu. Akşam ilk iş boyanacak ve yerine monte edilecek:)))

22 Şubat 2012 Çarşamba

Basit ama beni mutlu etmeye yetiyor işte:)

Saatleri saydığım mesai bitiminden sonra, evimde olmanın mutluluğuyla yaptım bu kuşları. Basit ama beni mutlu etmeye yetiyor işte:) 


IKEAdan alınan beyaz kuşlar, desenli kağıtlarla benim için daha da güzelleşti.


Koridorda yenilediğimiz kitap raflarına süs oldular.


Tam da Emre'nin sevdiğim gibi!!! yine bir yerlerden bir şeyler sallandırdım:)))

20 Şubat 2012 Pazartesi

2 saat kaldı

2 saat kaldı.

Mesainin bitmesine 2 saat...

Kısa bir zaman, 2 saat dediğin nedir ki. 120 dakika (ooo böyle dakika sayarsak çok fazla)

16 yıldır bir fiil bilgisayar başında, mesaili bir işte çalışıyorum. Mekanlar, projeler değişse de yapılan iş özünde aynı. Bir yerden sonra hep aynı nehirde kürek çekmek gibi. Arada bir hırçın bir nehir, ama genellikle sakin, durağan, hep bildiğin nehir işte.

Her sabah gel 9.00 da, çık 18.00 da. Git-gel yaklaşık 2 saat yol, günün 11 saati geçti. Ee hadi 7 saat uyudun desen. Etti mi sana 18 saat. Gün 24 saat. Basit bir matematik 24-18= 6. Sana kalan işte bu.

Belki de çok sıkıldığımdan şu aralar dakikaları, saatleri sayar oldum iş yerinde. Bütün gün masa başında oturmaktan sırtım, boynum ağrır oldu. Evde yerde oturup bağdaş kuramaz hale geldi bacaklarım. Alışmış artık sandalye tepesinde oturmaya, daha öteye kıvrılamıyolar.

Şu sıralar sorgu sual içindeyim kendimle. Ne olacak böyle? Nereye kadar gider bu iş? Var, hayaller var kafada uçuşan, ama gerçekleştirecek cesaret yok. Neden acaba? Yaşam gailesi olmasın sakın elimi kolumu bağlayan. Maddi ve manevi tatmin eden bir işim olsa, her sabah topuklarım kıçıma vura vura koşarak gittiğim bir iş yerim olsa. Çok şey mi istiyorum şu hayatta???  

Ayy şimdi bağıracağım avaz avazzzz. KURTARIN BENİ BURDANNNNN diye.   

17 Şubat 2012 Cuma

O bakışı yerim ben

Bu gün seni paylaşasım var.



Gün için de seni çok özlüyorum ondan olsa gerek...

16 Şubat 2012 Perşembe

Keçe İsim (ATA - KEREM)

Keçe isim siparişlerim vardı. İki ayrı sipariş. Bittiler.

"ATA" istek üzerine saks mavisi ve kırmızı,





"KEREM" de denizci temalı istenince aynı renklerde, farklı iki isimlik oldu:) 

9 Şubat 2012 Perşembe

Bitsin artık bu kış

Bu kış denen mevsim bütün enerjimi aldı götürdü. Sevmedim, sevemedim bir türlü. Ne karını, ne buzunu, ne soğuğunu. Elim, ayağım, burnum buz tutmuşken hiç bir şeyden zevk alamıyorum. Hiç bir şey yapasım yok. Bazen düşünüyorum 'keşke ayı olsaydım da bütün kışı uyuyarak geçirseydim' diye. O zaman baharla beraber uyanır, dinlenmiş, zinde ve enerjik olurdum.

Biliyorum uzun süreden beri sesim soluğum çıkmıyor. İşte bu yüzdendir. Sanki hep kış olacakmış, hep soğuk olacakmış, kat kat giyinip 150 kg  görünücekmişiz gibi geliyor.

Ama 1-2 siparişle içindeki buzları eritmeye başladım. Aldım elime keçeleri, yakında boyalar da eskisi gibi elimden düşmeyecek:))) Yakında başlayacağım ahşap boyamaya.

Hadi artık bahar gelsin, çiçekler açsın, kuşlar cıvıldasın...

Başka neler var neler:))

Related Posts with Thumbnails