26 Aralık 2011 Pazartesi

:))))))))) MUTLU YILLARRRRRR:))))))))

 Evet beklenen gün geldi:))) Yarın sabah gidiyoruz:)) Artık dönüşte görüşmek üzere:))

Herkese şimdiden Mutlu, sağlıklı ve ŞANSLI güzel bir yıl diliyorum. Herşey 2012 de çok çok çok daha güzel ve unutulmaz olsun:)))) 



Bu haberi (http://hurriyetkampus.com/new-yorkda-steve-mccurryye-poz) tesadüfen buldum. Gitmeden önce paylaşmak istedim.

NEW YORK’DA STEVE MCCURRY’YE POZ

KAMPÜS Kulislerde

23 Aralık 2011
Hotpoint-Ariston’un Avrupa ve Türkiye’de düzenlediği “Aile Portreleri” yarışması sonuçlandı. Kazanan 11 şanslı aile, yeni yıla New York’ta girmenin ve ünlü fotoğrafçı Steve McCurry’ye poz vermenin heyecanını yaşayacak. Yarışmayı Türkiye’den kazanan Simin Özgümüş, New York’a eşi ve oğluyla birlikte gidecek.



Sosyal Aile Psikolojisi Profesörü ve Avrupa Aile İlişkileri Derneği Başkanı Camillo Regalia, yarışmaya katılan fotoğrafları inceleyerek “Avrupa’nın değişen aile profili”ni ortaya koyan bir araştırma hazırladı.

8300 aile fotoğrafı gönderildi
Türkiye’nin yanı sıra İtalya, Fransa, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Rusya, Ukrayna, İngiltere, Hollanda, İspanya ve Portekiz gibi Hotpoint-Ariston’un faaliyet gösterdiği ülkelerdeki ailelerin katıldığı yarışmaya on bir ülkeden 8 bin 300 aile fotoğrafı gönderildi. İnternet sitesine yüklenen fotoğraflardan en çok beğeni alanlar arasından yarışma jürisi her ülkedeki ilk 10’u belirledi. Bunları değerlendiren Steve McCurry, her ülkenin birincisini seçti. Yarışmayı Türkiye’den özel bir şirkette görsel tasarımcı olarak çalışan Simin Özgümüş kazandı. Ankara’da yaşayan Simin Özgümüş, New York’a eşi Emre ve beş yaşındaki oğlu Okan Özgümüş’le birlikte gidecek. Kazanan 11 şanslı aile, yeni yıla New York’ta girecek ve ünlü fotoğrafçı Steve McCurry, kendi stüdyosunda bu ailelerin fotoğraflarını çekecek.
Hotpoint-Ariston’la birlikte bu projede yer almaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirten Steve McCurry “Ailelerin fotoğrafını çekerken insanların jest, mimik ve hareketleriyle ortaya koyduğu ifadelerinden, aralarındaki ilişkinin gücünü yakalamaya ve fotoğraflamaya çalışıyorum.” dedi.


En doğal olanlar kazandı
Çevre dostu ürünleriyle öne çıkan Hotpoint-Ariston, “Aile Portreleri” yarışmasıyla aile ve sosyal yaşama verdiği önemi göstermeyi hedefliyor. 1 Temmuz’da Türkiye dahil Avrupa’nın 11 ülkesinde eş zamanlı başlayan yarışma 15 Ekim’de sona erdi. Katılımcılar bu tarihler arasında herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda çektikleri en doğal aile fotoğraflarını bu yarışma için hazırlanan http://family.hotpoint.eu web sitesine yükledi.




21 Aralık 2011 Çarşamba

Evdeki Yeni Yıl Ruhu

Bizim eve bu sene yeni yıl ruhu gelmedi. Gelemedi. Neden acabaaa?

He hee hee evde olmayacağımız için mi:))))

Her gün bloglarda süslenmiş evler, cıvıl cıvıl yeni yıl süsleri görüyorum. İçim gidiyor. Ben de her sene yeni yıl yaklaşırken evimi süslemeyi, yeni ciciler almayı sevenlerdenim. Ama bu sene yılbaşında burada olmayacağımızdan dolayı sadece geçen sene yaptığım keçe yıl başı ağacımı çıkardım ortaya. 



'Bu sene yılbaşı süsü müsü yok artık' desem de, aldım gene bir şeyler.




Onları da taktım bi güzel ferforje mumluğun üzerine. Önüne de Melek koleksiyonuma yeni katılan melekleri koydum.




Akşamda yaktım mumları ışık niyetine.




Az buçuk da olsa yeni yıl heyecanını yaşamaya başladım:)))





20 Aralık 2011 Salı

Kumandalık mı?

Sizin evinizde de kumanda bolluğu var mı?
Peki bu kumandaları salonun çeşitli yerlerinden topladığınız oluyor mu? 
Bu işi hep siz mi yapıyorsunuz?



O zaman size bir önerim var.
İşte akıllı kumanda kutusu:)) 




İçine koy kumandaları,



İlkbahar, yaz, sonbahar, kış...
Mevsimlere göre döndür döndür kullan.




Salonda TVnin karşısına kurul, yanındaki sehpaya koy kutuyu. Elini her attığında bütün kumandalar emrine amade.

14 Aralık 2011 Çarşamba

En Sonunda:)))))

Sonunda bitti:))) Evet evet aylar önce başladığım ve bir türlü bitiremediğim sehpa bitti. Artık evimde:)))))) Bir önceki postumda ipucu vardı zaten:)))

 


Bu iş elimde nasıl uzadı, aylardır nasıl süründü bir bilseniz. Her atölyeye gidişimde 'bu gün sehpama bir el atayım' diyerek geçti. Ama sıra bir türlü gelmedi. Hep başka şeyler yapmak istedim. Ama artık atölyedeki ısrarlara dayanamayarak:)) ne yapacağıma karar verdim. Sonunda da yaptım ve bitti. Ohhh bee:)))



 
Artık evimde, salonun baş köşesinde, kapıdan girer girmez 'Heeheee artık yeni yerim burası' dercesine gururla duruyor:))

 


Altında yine atölyede yaptığım gazeteliğim, üzerinde son yaptığım LOVEmla:)))




Şimdi gelelim bu özel parçanın hikayesine:)))

Yıllar yıllar önce ilk evlendiğim zamanlarda, rahmetli anneannemin İstanbuldaki evinin balkonunda atılık duran, virane bir haldeyken geldi evimize. O zamanlar komalak cila diye antika eşyalara uygulanan bir cila yaptırmıştık. Sonrada böyle üstü örtülü durdu yıllarca.




Dedim 'hadi sana bir el atayım, havan değişsin biraz'. Tarih 07.Ağustos.2009. Çıkarttım balkona. Gittim geldim zımparaladım.


Sonra uzun süre boyasız, örtü altında saklanmış bir durumda kullandım. Baktım durdukça duruyor. Aldım onu götürdüm atölyeye Tarih Nisan.2011



Atölyede bir güzel boyadım beyaza, bacak kısımlarını antiquing medium ile eskittim. Tarih Mayıs.2011


Sonrası...

Sonrası mı? uzun upuzun bir aradan sonra, üstü yağlı boya ile boyandı (tarih bu arada ekim.2011 falan), silindi. Beklemeye alışık zaten, 2-3 hafta daha atölyenin çatı katında bekledi. En nihayetinde ne yapacağıma karar verdim. (Tabii bu sırada bir an önce bitireyim diye fotoğraf çekmeyi unuttum) 

Beyaz renkle stencil uyguladım. Yağlı boya ile eskittim. Sentetik vernikle vernikledim. Oldu mu size tarih KASIM.2011.

Ehh bir de fotoğraflayıp, yayınlamam Aralık.2011. Yani aylar değil yıllar geçti değiştirmeye karar vereli. Yapım aşaması kadar postuda uzun oldu işte böyle:))

12 Aralık 2011 Pazartesi

LOVE, love, LoVe, L O V E...

Demiştim ya atölyeden kuşlarla beraber birşey daha aldım diye:)))

İşte bu:))))



Nasıl ama?? Şahsen ben çok sevdim:))




Sadece koyu kahveye boyayıp mumladıktan sonra beyaza boyadım ve zımparalayarak eskittim. Kolay gibi görünsede boyaması biraz uğraştırdı (uğraştırdı dediğim yerler harflerin iç kısımları)



Bir de iki yanına koymak için yılbaşına uygun mumlar yaptım:))



Haa bir de bir sonraki postumun ipucu var:)))) Anlaşılmıştır sanırım:)))

6 Aralık 2011 Salı

Dosya, Pano ve Kalemlik

Bu sene henüz yeni yıl havasına giremedim. Neden acaba:)))
Neyse genede geçen sene yaptığım yılbaşı ağacımı çıkardım koydum salonun baş köşesine. Haa bir bloğumun temasını değiştirdim:))


 

 
Atölyede yaptığım dosyalara fon oldu, renk oldu:)) Bu kağıtları gördüğümde ilk olarak bu dosyalara uygulamak ve yağlı boya eskitme yapmak gelmişti aklıma.



Bir de dosyalara uygun bir çerçeve ve sonra da bir kalemlik yaptım.



Çerçevenin içine de stencil yaptığım mantar panoyu koydum:)



Bu ay atöyleye ara verdim. Annem geldi İstanbuldan:)) Onu bırakmak olmaz. Zaten aylar oldu görüşmeyeli. Akşamları eve gittiğimizde kapıyı açan birinin olması, bir de mis gibi yemek kokusu süper bişiii:))


Yılbaşı havasına giremedim dedim yaa, yorulmuşum. İş yerinde işler yoğun:(( eve pestil gibi gidiyorum. Bu ara biraz rölantiye aldım kendimi. Yılbaşına dair şimdilik bir şey yok o yüzden. Ama yaptığım ve paylaşmak için bekleyen 1-2 şey var.

Bunlar, bu arada burada, burada, ve burada


2 Aralık 2011 Cuma

Kuşlar

2 hafta önce atölyede Çağla bu kuşları gösterdiğinde Özlemle (atölyeden arkadaşım:)))) hemen atladık. Atölyedeki diğer objeler gibi bunlarda özel olarak kestiriliyor. Bir baykuş modeli vardı. O da çok güzeldi. Ama ben bu kuşlarla beraber başka bir şey daha aldım:))) Onu da yaptım, bitirdim. Sırası gelince bloğumda yerini alacak:))




Kuşlar için aklımıza gelen hemen scrap kağıtları oldu:)) Evde beyaza boyadığım kuşlara bir sonraki hafta atölyeye gittiğimde kağıt seçtim. Ve yapmaya başladım.



Tabii atölyede vaktim yetmedi. Evde tamamladım gerisini. Küçük objeler her zaman daha çok uğraştırıyor. O kanatlar tek tek boyandı, scrap kağıtlarından şekli çıkartılıp kesildi.



Sonra tek tek kağıtlar arkasına ve önüne yapıştırıldı.



Derken bütün parçalar birbirine yapıştırıldı ve verniklendi:))



Yaa ben size hep diyorum. Ben sabah akşam bu işi yapsam hiç SI-KIL-MAM. Sıkılmadığım gibi çok da mutlu olurum.

Ahhh bir loto, toto, piyango bir şey çıksa. Evimin kadını, çoçuğumun anası, hobilerimin insanı olsam:))

1 Aralık 2011 Perşembe

Boya Çatlatma İlk Çalışma:))

Evetttt nerede kalmıştık.

Bu hafta bombardıman olacağını söylemiştim. Arada bomba bir haber verdikten sonra:)), yaptıklarımı paylaşmaya devam ediyorum o vakit:))

İlk çatlatma çalışmam. Sağ olsun atölyede Yasemin hoca çok güzel gösterdi boyanın nasıl sürülmesi gerektiğini. Yaptıkça alışılacak ve uygulaması daha kolay olacak bir teknik.  




Zemin rengini (yine şu güzel hardal rengini kullandım) sürdükten sonra, çatlatma medyumu sürdüm. Kuruduktan sonra bir kat daha bu medyumdan sürdüm. Kurumasını bekledim. Elinize yapışmadığı zaman kurumuş demektir. Ama püf noktalarından biri ikinci kat boyanın çatlatma medyumu kuruduktan sonra çok beklemeden sürülmesi. Aksi takdirde ikinci kat boya sürüldüğünde çatlama gerçekleşmiyor.


Bir diğer püf nokta medyumun üzerine sürülen ikinci kat boyanın sürülme şekli. Fırçaya bolca boya alınıyor. Hep aynı yönde kısa vuruşlarla sürülüyor. Aynı yerden ikinci bir defa geçilmiyor.


Benim için yeni bir teknik. Haddim olmayarak anlatmaya çalıştım. Bilmem anlatabildim mi? Zaten çok uygulanan bir teknik boya çatlatma. Yapanlar ve bilenler çok da güzel yapıyor.




Çatlatma işi bitince, dekupaj resimlerini hamurla kabarttım. Vernikledikten sonrada aynasını taktırdım.

Kimbilir belki birinin evini süsler, belki de (yer bulursam) benim evimi:))

Bu arada, buradan da teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Kazandığımız yarışma ve ödül için tebrik eden, güzel yorumlarınız ve iyi dilekleriniz için çok ama çookkk teşekkür ederim. Benimle bu mutluluğu paylaştınız, heyecanıma heyacan kattınız. İyi ki varsınız. Çok teşekkürlerr:))))

29 Kasım 2011 Salı

Bir Haberim Var:)))

Hani ben burada bir yarışmadan bahsetmiştim. Bana İtalyadan bir paket geldiğini, içinden güzel güzel şeyler çıktığını bir de yarışmada jüri üyeliğinden bahsetmiştim. İşte o iş olmadı yani sonrasında jüri üyeliğiyle ilgili bir geri dönüş olmadı.

Oylamanın birinci bölümünde internet üzerinden fotoğraflar oylanıyordu. Sonrasında ilk 100 fotoğraf içinden 10 tanesi fotoğraf blogcuları tarafından seçiliyordu. Jüri üyesi olan bloglar (Türkiyeden)
http://instagram.heroku.com/users/melikealsenaid, http://pekguzelseyler.blogspot.com/,
http://duslerdenizi.blogspot.com/,
http://peritozufotograf.blogspot.com/
ve http://www.yesimmutlu.com/

daha sonra Steve McCurry bu 10 fotoğrafın içinden birini, yani yarışmaya katılan 11 ülkeden birer aileyi seçecekti.

HOTPOINT FAMILY PORTRAITS yarışması sonuçlandı. 

Ve işte Türkiyeden kazanan aile ve fotoğrafı





Şimdi sıkı durun ödülü açıklıyorum;
5 gün New York Tatili ve  Steve McCurry ile 2 saatlik fotoğraf çekimi:)))))))))

Tahmin edebileceğini gibi mutluluktan uçuyorum(z). Kazandığımı belirten mail geldiğinde önce inanamadım. Açtım şartnameyi tekrar tekrar okudum. Her şey yazıldığı gibi. Yani kazanana mail yoluyla haber veriyorlar, kimlik tespiti için nüfus cüzdanı kopyasını istiyorlar. Daha sonra sizin siz olduğunuzu anlayınca fotoğrafta bulunan kişilerin nüfus cüzdanlarını istiyorlar. Derken İtalyadaki firmayla yazışmalar başladı.

Bizim tek yapmamız gereken pasapotlarımızı çıkarttırmak ve ABD vizesi için başvurmak. Sonrası bavulu hazırlayıp vınnnn New York:))

Bir ödül kazanmak çok güzel bir şey. Yarışmanın ödülü zaten süper. 5 gün New York gezisi. Hele hele Steve McCurry ile fotoğraf çekimi kaçırılmayacak bir fırsat. Şimdi bunlar iyi güzel de bir de gidilecek tarihe bakar mısınız? 27 Aralık - 1 Ocak

Mutluluğum kat be kat artıyor. Yılbaşında New York ta olacağız. Her şey beni çok heyecanlandırıyor. Uzun süreden beri ilk defa yurt dışına çıkacak olmak, New York'a gitmek, Steve McCurry ile tanışmak ve yılbaşında orada olmak:))))

Aslında dünkü postumda bombardıman derken yaptıklarımı paylaşmaktı amacım. Ama bu haberi paylaşmak için daha fazla bekleyemeyeceğim. Bu da bomba gibi bir haber neticesinde. Neredeyse bir aydır içim içme(içimize) sığmıyor.  Facebook sayfasında da artık kazananlar açıklandığına göre olay resmileşti:))))

Nasıl ama, süper bir haber di mi:))))

Bu arada bana oy veren herkese çok çoook ama çok teşekkür ederim:)))

28 Kasım 2011 Pazartesi

Hardal Rengi Tepsi

Bu hafta bombardıman olabilir şimdiden uyarıyorum:))

Yapıpta yayınlayamadığım bir sürü şey var (bir sürü diye abartmasam 3-5 bir şey var). Fırsat bulursam, paylaşmak için sabırsızlanıyorum:))


Bu tepsi de emeksensine konan ve artık satıştan kaldırılan bir parça:))


Çünkü onun artık bir sahibi var:) Hem de çok sevdiğim bir arkadaşım. Her sene, sağ olsun benim yaptıklarımdan 3-5 parça yılbaşında hediye etmek için alır.


Peki bu tepsi yapılırken ne aşamalardan geçti. Kısaca bahsedeyim.

Önce hardal rengine boyandım. Boyanın kodunu veremiyorum çünkü atölyede hazırlanan ve satılan no name bir boya. Sadece bir çalışmada, hamuru (ayıcıklı pano) renklendirmek için almıştım. Ve bu rengi başka nerede kullanırım diye düşünüyordum. Kısmet bu tepsiyeymiş.


İçinde kullandığım dekupaj resmi 'dekupajresimleri' bloğundan (ama ne yazık ki bu blog artık kapanlı:(). İki ayrı resimdi. Kalpli zemini ve içindeki yazılı kısmı tepsinin ölçüsüne göre bilgisayarda (photoshop programında) birleştirdim. Tepsinin dışını içine uygun olsun diye siyah puantiyeledim:) Sonrada içini dışını yağlı boya ile eskittim.

İşte bu kadar. Bakalım sırada ne var:)) Yarın veya öbür gün burada:))


24 Kasım 2011 Perşembe

Şimdi Reklamlar:)))

Bu post hem bir önceki postun cevabı hem de biraz reklam içermektedir:))

Öncelikle her zaman güzel ve motive eden yorumlarınız için hepinize çok teşekkür ederim. Yaptıklarımın beğenilmesi, zevkli, titiz ve yaratıcı bulunması beni çok mutlu ediyor. Ben de bu gazla yaptıklarımı tekrardan satışa çıkarmaya karar verdim. Önceki postta söylemek istediğim buydu:)) Bir kaç blogda okuduğuma göre pasaj.com'un bazı güvenlik açıkları varmış. Bu yüzden yeni ürünlerimle emeksensin.com dayım:))))

Daha bu haberin sinyallerini verdiğim an Çiçekli, Kırmızı, Puantiyeli Kutuma talip çıktı:)) Hem de çok sevdiğim bir blog tarafından:)) Sevgili Ahu (http://www.lavantabahcesi.com/) artık bu kutunun yeni sahibi:)) Umarım eline geçince de beğenir ve iyi günlerde kullanır.

Şimdi reklamlar:))

Hepsi (kırmızı kutu hariç:))) http://lolipu.emeksensin.com/ da


Bir de kutuyu nereden aldığımı soranlar olmuş. Genellikle tüm malzemeleri MDFleri, boyaları, hamurları, dekupaj resimlerini Atölye Beyaz'dan alıyorum. Belki bilmeyenler vardır http://www.eceaymer.com/ da atölyede bulunan çoğu ürün satışta:)

22 Kasım 2011 Salı

Çiçekli, Kırmızı, Puantiyeli Kutu:)))

Ne ararsan var:))

Çiçek var, kırmızı varrrr puantiye bile var:))))


 
Bu kutuların şeklini şemalini çok seviyorum. Ne yaparsanız yakıştığını düşünüyorum. Çizgilisi, çiçeklisi, puantiyelisi, kabartmalısı. Ve de çok kullanışlı, çok amaçlı bir kutu.



Daha önceleride yapmışlığım var. Burada ve burada. Hatta birini çok severek de kullanıyorum.



''Eee sen bunları yapıyosun yapıyosun da, ne oluyor?'' derseniz.....




Ben de size ''PEK YAKINDA...'' diyeyim:)))))


Başka neler var neler:))

Related Posts with Thumbnails