29 Mart 2010 Pazartesi

Kurabiye yaptık:)

Cumartesi günü Oki'nin isteği üzerine burada ki tarife göre kurabiye yaptık. O küçük elleriyle hamuru yoğurdu.


Sonra araba şekilli kalıplarıyla şekilleri çıkarttı, bir güzel tepsiye dizdi:)


Kurabiyeleri yaparken çok keyif aldı. O mutlu oldukça ben daha mutlu oldum:)



Bir tepsi araba şekilli kurabiye yaptıktan sonra geri kalan hamuru ben ele aldım. İş yerindeki kızlara götürmek üzere isimlerini yazdığım kurabiyeler yaptım:)



Pazartesi günü için güzel bir süpriz oldu.

Nazar Değmesin

Cuma günü Oki’nin okulunda aile katılımına davetliydim. 11 Tane Küçük Şeyle keçeden nazar boncuğu yaptık. Tabii benim ve öğretmenlerinin yardımıyla:) Şahsen ben çok eğlendim. Umarım miniklerinde bu etkinlik hoşuna gitmiştir.





Hepsi birbirinden tatlı bu Küçük Şeylere Nazar değmesin:)))






27 Mart 2010 Cumartesi

Havlu Sepeti

Tepe Home'dan aldığım sepet boyandı, süslendi. English Home'dan aldığım havlular da içine girince arkadaşımın doğum günü hediyesi olarak hazır oldu:)



Sepetin Teme Home'dan aldığım hali.
Ve sonraki hali:)

25 Mart 2010 Perşembe

Oki'nin Kaydıraklı Lego Arabası

Bunların hepsi böyledir herhalde. Akşam yatana kadar ve sabah uyanır uyanmaz oyuncaklarıyla oynarlar. Oyun oynamaları bitmez, doyamazlar. Açlık, uykusuzluk akıllarına gelmez. Defalarca seslenseniz duymazlar.

İşte o anlardan; sabah kalkmışız işe yetişmek için hazırlanıyoruz. Okan Beyler gelip odasına giyinecekler. Ama yok... 10 dakika çağrılır, 2 dakika sürecek bi iş için legolarının başından kalkamaz. Ama bakar mısınız çok önemli işleri var benim oğlumun. O küçük parmaklarıyla o küçücük lego parçalarıyla ‘kaydıraklı araba’ yapmış. Yapmış demek hafif kalır. Tasarlamış desek:)




Yeni Ayakkabı Dolabım

Yıllar yıllar önce evlendiğimizde ilk evimize aldığımız ayakkabılık. O zaman antreye siyah uyuyor diye gidip bu kapkara ayakkabılığı almıştık. O zamandan bu zamana üç ev değiştirdik. Allah’ın hakkı üçtür, üçüncüsü kendi evimiz oldu. Yeni evimize açık renkte bir portmanto yaptırınca bu dolapta yatak odasında gözlerden uzak bir köşe de kullanılmaya başladı.

Ama artık yenilenme vakti gelmişti. Aldım elime boyayı içini dışını açık renge boyadım.
Tabii küçük yardımcım Oki ile birlikte.



Boyayıp vernikledikten sonra antrede yerini aldı. Bi de gidip Zara Home'dan kulplar aldım, taktık. Yeni halini ve yeni yerini ben çok sevdim.


Yazın yaptığım sallanan kotuk yenilemesinden sonra bu ikinci büyük işimdi.

Birazda ayrıntılar:)

23 Mart 2010 Salı

Ne Diyeceğimi Bilemedim:)


Geçenlerde yakınlardaki bir AVM’ye market alışverişi için gittik. Kapalı otoparka girerken arkadan Oki heyecanla ‘Anneee, gördün mü ne yazıyor?’ dedi. Ben de reklamlarda gördüğü markalardan birinin logosunu gördüğünü zannederek ‘ne yazıyor? görmedim’ diye sordum. Aldığım cevap
‘ÇOCUĞUNUZA BİŞEY ALIN yazıyooo’...

Benim cincoz oğlum 3,5 yaşında okumayı öğrenmişte haberimiz yok:)
(Yemezler. Aklısıra marketten kendine bir şey aldırtacak)

Kırmızı- beyaz Keçe Taç

Geçenlerde arkadaşımın isteği üzerine yaptığım kırmızı-beyaz keçe taç:)





16 Mart 2010 Salı

BYDNZ’den Gelen Çantam:)

Sevgili BYDNZ’in o güzel çantalarından biri de benim oldu. Şu kızlı kumaşlarını çok beğenmiştim. Sağ olsun o kadar işinin arasında dikmiş yolladı. Hem de mis gibi lavanta kokuları içinde, hem de çok güzel peçetelerle, hem de çok içten yazılmış bir kartla.

Paketi açtığımda ne kadar mutlu oldum anlatamam. Gönderdiği her şeyi çok beğendim. Kendisine inceliğinden dolayı çok teşekkür ediyorum:)




İşte o mis gibi kokan lavantalı sabun ve o güzel peçeteler:)


12 Mart 2010 Cuma

Ödüllenmişim

Güzel yorumlarıyla beni hep mutlu eden sevgili celebicim beni ödüllemiş. Çok teşekkür ederim kendisine.

7 yaratıcı blog seçmek çok zor. İzlediğim tüm bloglar birbirinden yaratıcı. Zaten bir çoğu başka bloglar tarafından ödüllendirilmiş.





Ben de o zaman bu ödülü

http://yumidoko.blogspot.com/
http://mycitycottage.blogspot.com/
http://lisyafranco.blogspot.com/
http://erekerozlem.blogspot.com/
http://lilaninevi.blogspot.com/
http://leyya-craftmania.blogspot.com/
http://bydnz.blogspot.com/

bu yaratıcı bloglara göndereyim.

Hakkımdaki yedi şeyse; ayy gerçekten çok zor geldi bu şimdi. Yazmasammm:(

10 Mart 2010 Çarşamba

18 Haziran 1935 - 10 Mart 2005

Beş sene önce gecenin iki buçuğunda acı haberini aldık. İki gündür yoğun bakımdaydın. Bekliyorduk beklemesine ama bu nasıl bir acıdır ki, insan kendini ne kadar hazırlasa da inanamıyor bu habere.

Apar topar gittik Başkent Üniversitesi Hastanesine. O gün bugündür hiç sevmem orayı. Seni son gördüğüm yerdi orası. Yoğun bakım ünitesi.

Sevdiğin ve seni sevenlerle birlikte yolcu ettik seni sonsuzluğa. Artık yoktun aramızda.

Seni son zamanlarda yaşadığın kötü ve hasta halinle değil, her zamanki o dik duruşun, beyefendiliğin ve asaletinle hatırlıyorum. Biliyorum sende böyle istiyorsun. Zaten o haller hiç yakışmamıştı sana. Kişiliğine aykırıydı.

En çok istediğim şeylerden biri neydi biliyor musun? Aramızdan ayrıldığından on yedi ay sonra doğan oğlumu tanımandı. Ama olmadı. Gene de biliyorum sen onu tanıyorsun. Ona ilk ismi olarak senin adını verdik. Dedesini göremedi ama ismini taşısın istedik. Senin gibi o da arabalara çok meraklı, dedesine çekmiş belli.

Sensiz beş koca yıl geçirdik. Seni çok özlüyorum ve biliyorum sen hep yanımdasın babacığımmm, nur içinde yat...

6 Mart 2010 Cumartesi

Sepet Sepet Yumurta:)

Evde sepetler sırada demiştim yaa, işte ikinci sepetim.

Önce beyaz akrilik boya ile (tabii biraz sulandırıp) 2-3 kat hasır rengi kapanana kadar boyadım. Üzerine şal desenli (severim bu desenleri)peçeteden kestiğim parçaları, peçete tutkalı ile yapıştırdı. Ama henüz verniklemedim. Vernikledikten sonra da banyoda ıvır-zıvırlar için yerini alacak:)










5 Mart 2010 Cuma

Bin Muhteşem Güneş - Khaled Hosseini - KİTAP

Ayy ayy güzel bir kitap, bir solukta okunacak bir kitap.

Hele bazı yerleri var ki, insanın içini burkan, sinirden uykusunu kaçıran...

Kadın olmanın bazı ülkelerde ne kadar zor olduğunu hatta yaşama hakkının bile çok görüldüğünü okumak, düşünmek çileden çıkardı beni.

Bazı ülkeler dedim ama bizim ülkemizin bazı yerlerinde de farklı değil yaşananlar. Küçük yaşta babası yaşında adamlarla evlendirilen kızlar, şiddete maruz kalan kadınlar...

Neyse daha derin konulara girmeden bu kitabı tavsiye eder, postumu bitirir, gözlerizden öperim:)

1 Mart 2010 Pazartesi

Milföylü Tatlı

Milföy hamuruna bayılırım. Tatlı da tuzlu da çok güzel olur. Dün Pazar olması sebebi ile evden hiç çıkılmadı. Annemde bizde olunca bu tatlı yapıldı ve Oki uyuduğunda bir film kondu, çaylar demlendi. Tatlılar bitti ama Oki uyanınca film yarım kaldı :)






Muhallebi
1 yumurta
1 su bardağı şeker
3 çorba kaşığı un
2,5 su bardağı süt
Kaynadıktan sonra 1 paket vanilya
İstenirse 1 limon kabuğu rendesi


Milföyler fırınlandıktan sonra içine hazırlanan muhallebiden konur. Üzerine de pudra şekeri serpildikten sonra afiyetle yenir:)




Başka neler var neler:))

Related Posts with Thumbnails