Bir Pazar Günü

Pazar gününe, güzel bir kahvaltı ile başlamak lâzım. Ailecek oturup kahvaltı edebildiğimiz tek gün ne de olsa. Biz de güzel bi kahvaltı ettik bu pazar.

 

 

Sonra Oki ile çıkardık kurabiye kalıplarını, yayıldık masanın üzerine. Kendinden kuruyan hamurdan şekiller çıkardık. Ben tuz, şeker, kahve kavanozları için bir şeyler hazırladım, Oki de çıkardığı kalıpların üzerine 'OKANS ROOM - KEEP OUT' yazdı! Odasının kapısına asacakmış (bak sen:))))

 

 

Hamurlarla işimiz bitince, ben de bugünü hobi günü ilan edip, odama çekildim:))

 

Onlar baba-oğul evin içinde vızır vızır uzaktan kumandalı araba sürerken, ben de biraz olsun hafta içi yapmak isteyipte yapamadığım işlere daldım. Önce eski bakliyatlı çerçeveye el attım, sonra boyadığım iki teneke kutuyu kağıtla kapladım.

  

 

 

Pazar günü evde olmayı seviyoruz, mümkünse hiç çıkmayalım evimizden. Bir de zaman biraz daha yavaş geçse, evde olmanın tadına doysak iyicene...

 

 

Bahar geldi bu arada:)) hoş hiç kış olmadı bu sene. Evime de sümbüllerimin mis kokusuyla bahar çoktan gelmişti zaten.

 

 

 

İki ara bi derede kek bile yaptım 5 çayına:)))

 

 

Ben bu postu yazına kadar pazartesi akşamı oldu bile. Böylece haftanın en sıkıcı günü de bitmek üzere, pazartesi sendromunu da atlattığımıza göre, hafta sonuna şurada ne kaldı ki:)))