Sevgili BeyazKKelebek'in göndermiş olduğu kartpostal geleli bir hafta oldu. Çok mutlu oldum ve çok beğendim. Hemen paylaşmak için fotoğrafladım. Ama yayınlamak için ancak vakit bulabildim.
BeyazKKelebekcim, çok teşekkür ederim. Çok güzel bir kartpostal yapmışsın. Sevgiler:)
Evet Kibrit Kutum sahibine, sevgili Lahana ulaştığına göre artık ben de yaptığımı yayınlayabilirim.
Kibrit kutusunu kaplamaktansa içini dışını keçeden yaptım. İçini beyaz, dışını kırmızı keçeden yaptım. Dışını küçük kalp pullarla ve kırmızı kum boncuklarla işledim. Kutunun içinede yine kendi yaptığım kırmızı keçe kalpli bileklik ve yine kırmızı keçe bir çift kalpli küpe koydum.
Sevgili Kelebek Atölyesi'nin düzenlediği 'Kibrit Kutusu Oyunu'na ben de katılmıştım. Dün kura sonucu çıkan eşimden yani sevgili Lahanadan kibrit kutum geldi:))) Hem de taa Japonyadan.
O küçük kutuya neler sığdırmış öyle. Bir silgi, bir çift küpe, bir boncuk, Hello Kitty iğnesi, çıkartmalar, ataç. Hepsini de çok sevdim. Kutu ayrıca çok güzel. Paketin içinden bir not ve çok güzel bir de kartpostal çıktı. Lahanacım çok teşekkür ederim, çok güzel hazırlamışsın ve çok incesin. Valla benim yaptığım kutu bunun yanında çok boş kalacak, bir küçük notum bile yok:(
Kelebek Atölyesi'ne böyle bir etkinliği hazırladığı ve organize etti için teşekkür ederim. Çok keyif aldım. Lahanayada böyle güzel bir kutu ve inceliği için çok teşekkür ederim, çok beğendim.
İkinci denemem sepet boyamak ve peçetelemekti. Yine Ece Aymer sağolsun, onun bloğundaverdiği bilgiler doğrultusunda yaptım. Ben bu işi çok sevdim. Şimdi evde değişmeyi bekleyen bir sürü sepet sıraya girmiş durumda:)
Uzun bir süredir yeni bir şeyler ekleyemedim. Çünkü işler çok yoğun şu sıralar. Eve geldiğimde çok yorgun oluyorum ve elim hiç bir şeye varmıyor. Yapabildiklerimde bi iki deneme şeyler.
Öncelikle cam üstüne peçete yapıştırıp, enemel boya ile boyamak oldu. Peçeteler iyi güzel yapıştıda boyama işini beceremedim. Ponpon fırça ile boyadım. Ama nedense boyamam irmik tatlısı gibi oldu. Sanki üzerine irmik serpmişim gibi. Bu durumu bir daha ki çalışmada çözmem gerek.
Bu kitap hakkında tek söyleyebileceğim herkesin okuması ve bu büyük insanın yaptıklarının bilincine varması.
Nasıl bir insan ki mesleğine kendini adamış, Türkiye için çok büyük şeyler yapmış. Cüzamla savaşmış, yetmemiş o insanların yeni hayatlar kurmalarına yardım etmiş. Yetmemiş öncelikle kız çocukları için okula gitme fırsatı yaratmış.
Türkan Saylan'a hayatının son günlerinde yapılanlarda cabası.
Ayşe Kulin'in akıcı anlatımıyla bir çırpıda okunabilecek bir kitap, tavsiye ederim.